11 Eylül 2010 Cumartesi

Bayyam

Arife günü Vapiano ile başlayan bayram bereketi, bayramda aile kahvaltısından sonra Darıca Hayvanat Bahçesi ve dönüş yolunda Tuzladaki Filizler Köfte ile devam etti. İkinci gün de sırası ile Emirgan Sütiş, Göztepe Özgürlük Parkı ve Kavacıktaki Maria's Cheesecake (böyle mi yazılıyodu ya) bizi ağırladı. Bugün de Hidiv Kasrında kahvaltı ve Polonezköyde mangal yaparak günü bitirdik. İki çocuk olduğundan beri ardarda en hareketli geçen günlerdi herhalde. Oluyo mu? Bal gibi de oluyo işte. Aslında daha çok Doğanın performansına bağlıyız gibi. Zeynepçik zaten sepeti ile gık demeden geliyo bizle .

Yarın artık evde kahvaltı yapıp arabaya binmeden yürüme mesafesinde biyerlere gitmeyi düşünüyoruz. Belki cadde...

Doğa gün geçtikçe daha güzel konuşup, daha çok şey hatırlayarak bizi şaşırtmaya devam ediyor. Bugün Zeynepe mini mini bir kuş şarkısını söylüyordu. Daha önce bu şarkıyı söylediğini hiç duymamıştım. Ama yemeklerle arasındaki mesafeyi korumaya devam ediyor zibidi. '' Yemek yemek istemiyorum anne''...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder