7 Nisan 2012 Cumartesi

Soru cümlesi

Doğa: - Niye o çocuk naapıyor ?

22 Şubat 2012 Çarşamba

Sayılar

-Otuzbir, otuziki, otuzüç, otuz dört, otuzaltı, otuzyedi ,otuzdokuz, otuzon...

16 Ocak 2012 Pazartesi

Doğa

- Biz annemle aya gittik ama dönüşte asansör çok kalabalıktı.

19 Haziran 2011 Pazar

Komşu ben sana ne diim?

Zeynep'in üst dişleri patladı patlayacak. Üstüne bugün de nemli galiba yapış yapış bir hava var. Bir de uyku vakti gelmiş geçmiş ama bir türlü uyuyamamışsa bir bebek naapar? Ağlar di mi . Evet. Dolayısıyla Zeynep'te ağlıyordu. Dikkati dağılsın vs diye(klasik taktik) balkona çıkattık bak kuş, bak böcek vs takılıyoruz.
O sırada otopark bir komşu geldi arabasını park etti. Eve yürürken Zeynep'i gördü.(ya da ağlamasını duydu tam emin değilim :(...)
Şimdi başlıyor olay....
-AAA dedi neden ağlıyor?
- E dedim dişi çıkıyor ondandır.
- Eh dedi. Sizin büyük de böyleydi di mi , sürekli ağlıyordu dedi.

İçim acıdı. Üzüldüm. Biraz kızdım ama bolca üzüldüm. Hı hı dedim ve Zeynep'e başka taraftaki yaprakları gösterdim .....
Neden bilip bilmeden, düşünmeden etmeden konuşuyor bu insanlar?
neden bir pazar günü üzer beni bu insanlar?

13 Haziran 2011 Pazartesi

İnsanlar Dünyada Naapıyor?

Bugün yatmadan önceki sorumuz buydu. Bir haftadır inanılmaz bir değişim var Doğa'da. Daha çok neden, daha çok çünkü....

Bugün ilk defa rüyasını anlattı. Salıncaktaymış, anne sallıyormuş, sallıyormuş ama salıncak bir türlü hızlanmıyormuş :) Sonra sabah olmuş .....

Yemekte biraz tatsızlık yapınca kızdım, ağlamaya başladı, '' Moralim bozuldu'' dedi. Nasıl yani ? Moral mi?

Dün arabayla bumperları geçerken sallandık tabii biraz ''Reno çıldırdı, ayaklarını kaldırıyor, ne komik araba bu di mi '' dedi. Hayalgücünün hastasıyım.

Zeynep kuşum ise yürüme konusunu biraz ağırdar alıyor. Hiç bir yere tutunmadan ayağa kalktı 1-2 defa ama henüz adım yok kendi başına. Hep tutuna tutuna, kenardan kenardan. Olsun. Kendi bilir.

Bu haftasonu Doğa'nın yılsonu gösterisi var. Ne olacak şuncacık çocuğun gösterisinden di mi... Iıh işte... O kadar heyecanlıyım ki, sabırsızlıkla bekliyorum. Çıkıp bir şarkı söyleceklerdir herhalde en fazla ama olsun benim kızım söyleyecek...

Bu ara işler çok yoğun bu arada. Ahmet dedeyi takviye güç olarak çağırdık. Doğayı o alıyor okuldan, akşam biz gelen kadar idare ediyor durumları ...Ama yinede yetişmiyor işler :( Hayırlısı.

19 Mayıs 2011 Perşembe

19 mayıs özel

Bu sabah Doğa'ya günün anlam ve önemi açıklanır. Spor bayramı olduğu söylenir, üzerine konuşulur sonra işe gidilir.
Akşam eve gelince :
Anne: - Doğa bugün neydi?
Doğa: - Bayrak sporu

8 Mayıs 2011 Pazar

Anten mi?

Sabah pijamamın belindeki iplerle oynarken:
Doğa: -Anne bak antenlerini ne yaptım?
Ben: -Nasıl yani?

Bugün arabayla gezerken kırmızı ışıkta durduk. Doğa da 5 dakikadır kırmızı ışık gördüm, yeşil ışık gördüm diyip duruyordu. Biz ışıkta beklerken de:
Doğa: -Anne bak yeşil ışık gördüm. (Diğer yoldaki yeşil ışığı kastederek)
Baba: -Doğacım bak bizim ışığımız burda. Kırmızı ışık. Bekliyoruz.(Eğitime devam)
Doğa: -Hayır. Bu ışık bizim değil caddenin!!
Baba:- Peki.

Hazır yazmaya başlamışken, Zeynep tek elinden tutunca yürüyor. Duruma çok hakim değil ama ümit verici. Artık kesinlikle anne diyor. Eminim. Ağlarken ''anne'' diye ağlıyor ve ben gitmeden kesinlikle susmuyor. Abla diyor gibime geldi, rivayete göre de elma diyormuş ama en çok mama diyor sanırım :) Şu ara favori oyuncak kutular. Kule yapıyor, iç içe koyuyor.. Oynamak istediğinde uzatıp ''ıııh -ıııh'' alarmı veriyor :)